RTÜK Uzmanı Fatih Yalçın, şiddet içeren ve gençleri şiddete teşvik eden fillmlerden oluşan "kara liste" hazırladı
Milliyet'in haberine göre, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu
(RTÜK), televizyonlara şiddet içerikli yayınlar ve filmler için birbiri
ardına ceza yağdırırken, RTÜK Uzmanı Fatih Yalçın tarafından şiddet
içeren ve gençleri şiddete teşvik eden filmlerden oluşan, "kara liste"
hazırlandı. Yalçın'ın, "uzmanlık tezi" olarak hazırladığı 167 sayfalık
raporda, yerli ve yabancı hangi filmlerin şiddet içerdiği ve izleyenleri
bu yönüyle olumsuz etkilediği anlatıldı. Buna göre, yabancı filmler
arasında listebaşını ünlü yönetmen Oliver Stone'un yönettiği "Katil
Doğanlar" adlı film aldı.
Listede yerli yapımlar arasında da ilk sırayı Kurtlar Vadisi aldı.
Çizgi filmlerin de nasibini aldığı listede "şiddete teşvik ettiği"
vurgulanan başlıca ünlü çizgi filmler, "Power Rangers, Ninja
Kaplumbağalar, Batman, He-Man, Pokemon" şeklinde sıralandı.
TV'lerde çocukların izleyeceği saatlerde yayınlanan yapımların yüzde
30'u aşan oranda "şiddet içerdiğinin" aktarıldığı raporda, şu çarpıcı
değerlendirmelerde bulunuldu:
- Rezervuar Köpekleri, Licence to Kill, Katil Doğanlar gibi filmleri
izleyen çok sayıda genç, şiddet ve suç olaylarına karışmışlardır. Hiç
şüphesiz ki bu filmlerin, izleyen herkeste aynı etkiyi yaratacağını
söylemek zordur. Ancak bu filmlerden etkilenenlerin gerçekleştirdiği ya
da karıştığı şiddet olayları da azımsanmayacak ölçüdedir.
Bu filmler doğrudan şiddete sebep olmasa bile, şiddet gerçekleştirme
şekilleri hakkında ilham verdikleri kesindir. Bugün bu film ve
dizilerdeki şiddet görüntüleri kanıksanmış görünmektedir.
Televizyonlarda her geçen gün daha çok şiddet görüntüsü yer almakta;
bunu kanıksayan izleyici de daha çok şiddet talep etmektedir. Ülkemizde
çok izlenen televizyon kanallarının prime time kuşağını Kurtlar Vadisi,
Tek Türkiye, Güz Gülleri, Behzat Ç., Arka Sokaklar, Adanalı, Ezel,
Kollama gibi şiddet içeriği yoğun dizilerin işgal ettiği görülmektedir.
- Power Rangers, Ninja Kaplumbağalar, Batman, He-Man, Pokemon gibi
dünyanın pek çok ülkesinde gösterilen Japon çizgi filmlerinde ana unsur
hep şiddettir. Çizgi filmlerdeki sempatik, iyi kalpli, güçlü, sihirli
güçleri olan ana karakterler, genellikle kurbanı oynamakta ve her
haksızlığa uğradıklarında şiddeti problem çözme yöntemi olarak
kullanmaktadır. Böylelikle şiddet, çocuklara tek problem çözme yöntemi
olarak sunulmaktadır.
- Ülkemizde meydana gelen bir olay, çocukların çizgi filmlerden ne
denli etkilenebileceklerini göstermesi açısından manidardır. 20 Ekim
2000 tarihli bir gezetede yer alan haberde, Pokemon çizgi filmine özenen
çocuğun durumu şu sekilde aktarılmaktadır:
"Pokemon Gibi Atladı. Tüm dünya çocuklarının bir numaralı çizgi filmi
Pokemon, Mersin'de faciaya neden oluyordu. Mezitli beldesinde yaşayan,
Ağırbaş ailesinin 4 yaşındaki oğlu Ferhat, Pokemon çizgi filmindeki
kahramanlara özenerek uçmayı denedi. Oturduğu apartmanın 7. katından
atlayan Ferhat'ın yalnızca sol ayağı kırıldı."
Behzat Ç. şiddet içeriği yoğun diziler arasında gösterildi
Çocuğu agresif hale getiriyor. Raporda, araştırmalara da yer
verilerek, şiddet içeren yapımların çocuklar üzerindeki etkileri de
sıralandı. Bu olumsuz etkilerden bazıları şöyle:
- Çocuklar, ağrıya ve şiddete daha az duyarlı hale gelmektedirler.
- Çocukların empati yapma becerileri azalmaktadır.
- Çocuklar, kendilerini sarmalayan dünyanın korku dolu olduğuna inanmaktadır.
- Çocuklar, birbirlerine şiddet uygulayabilmekte, daha agresif davranabilmektedir.
- Şiddet programları izleyen çocuklar, yardım istendiğinde daha yavaş davranmaktadır.
- Kendisinden küçük çocuklara ve arkadaşlarına şiddet uygulayabilmektedirler.
- Oyun oynarken daha tahrip edici ve yıkıcı davranışlarda
bulunabilmekte, oyunun kurallarına uymamakta, oyunda daha sabırsız
davranabilmekte ve erken ayrılabilmektedir.
Not:her türlü ahlaka aykırı davranışlar sergileyen,aile yapımızın dengeleri ile uzaktan yakından alakası olmayan ve yine aynı aile yapımızı alt üst etmeye çalışan hiçbir dizinin ismi burada yok nedense...!RTÜK,tarafsızlığını ve işlevselliğini yitirmiş ve halka inandırıcı gelmeyen bir kurum haline gelmiştir.